Bir Atasözümüz, 'Yanlış İş Bağdat'tan Döner' der. Gerçi artık bu nitelikte bir Bağdat artık olmasa da bu ifade bir darb'ı mesel olmuş. İş Yükü Hesaplaması çok önemli bir idari parametredir. Teoride planlanan bir uygulamanın, pratik olarak uygulanabilirliği hesaplanmadan yapılan işler fiyaskoya döner. Şimdi üzülerek görüyoruz ki hatta iyi niyetle de olsa hazırlanmış bir plan pratikte hem uygulanamaz hemde uygulansa da gereksiz bir iş ve vakit, enerji kaybına yol açabiliyor. Bu konuda şaşırarak görüyoruz ki; bu iş yükü hesabını yapmayan bu kurullar, farazi kurallar koyuyorlar. Bunlara yer belirtmeden bir iki örnek;

Sistem olarak çökmesi bir felaket olabilecek 1. Basamak sağlık hizmetlerini yürüten Aile Hekimleri ciddi ve hayati bir iş yoğunluğunda çalışırken, hatta hastaları fazla bekletmemesi gerekirken, bir ilimiz bütün kayıtlı hastalarınızı arayıp onları pandemi den korunma yöntemleri hakkında bilgilendirecek ve hatta evlerinde ziyaret edeceksiniz diyebiliyor. Bakın çok basit bir hesapla en az 1500 telefon görüşmesi yapılması demektir. Bu görüşmeler mesai saatleri içinde yapılsa her biri en az 5 dakika sürecektir ki sıklıkla telefon numaraları değişmiş olabiliyor veya karşı taraf açamayabiliyor veya ulaşılamıyor. Bu durumda en iyi ihtimalle bunun için en az 125 saat telefon görüşmesi yapmak demektir Bir hekimin haftalık mesaisi 40 saat olduğuna göre,başka hiç bir iş yapmasa 3 hafta içi mesaisi buna yetmiyor. Dahası bu hastalara telefon etmek için yapılacak hazırlık süresi var bu da en az 5 dakika, birde evde ziyareti. Ayrıca bunun sağlık perseoneli ve halka getireceği riski düşünebiliyor musunuz ! Aile hekimliklerine gelince en büyük risk altında çalışan bir hekim ve ebe grubu.Çoğunlukla havalanması sorunlu, bulaş riskinin yakın temas veya kapalı ortam nedeniyle fazla olduğu bir ortamda çalışıyorlar. Çok sayıda görevleri varken polkiklinik işi ona zaten gün boyu yeten bir hekim grubu. Ona birde mesaisinden sonra  iş yüklemek ve performans beklemek nasıl bir hesapla yapılmış olabilir ? Şaşırmakta haksız mıyız !? Kaldı ki gece gündüz televizyonlardan hiç durmadan verilen eğitime aile hekimleri bu görevle ne katabilirler. Görevlerini bırakıp çalışsalar bu işe güçleri yetmez. Kaldı ki bir de filyasyon çalışmaları var...

Başka bir ilde Hastanede doktor sayısı hatta fazla iken, Aile hekimleri mesai sonrası gelip hastanede gece 12'ye kadar duracak covid testi yapacak denmiş. Peki bu hekim bu sırada bu mikrobu kaparsa hastaları için riski arttırmaz mi? Sonra sabah perişan bir şekilde hasta bakacaklar. Hakikaten lazım olsa zaten Aile Hekimlerimiz bu milletin insanıdır, hiç dururlar mı? Ondan istenmese bile gider tıbben gereğini yapar. İşte şimdi  'Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmedi' sözü gerçekleşmiş olmuyor mu ? Şimdi bu kararlar sizce fayda mı sağlayacak yoksa zarar mı ? Tıbben bakılınca sadece zarar verecektir. Bu tür kararlarda sendika olarak bizlerinde görüşü alınsa sahanın sesi olan sendikamızın milletimizin menfaatine çok önemli katkıları olacağını belirtmek isteriz.