HEKİMSEN İŞ BIRAKMA EYLEMİ BASIN AÇIKLAMASI

HEKİMSEN SENDİKASI BASIN AÇIKLAMASIDIR
 

Değerli basın mensupları, kıymetli vatandaşlar;     

1 Aralık 2021 Tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilen ve Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Sağlık Bakanımız tarafından DUYURULAN önergenin basında yanlış olarak hekimlere 2500 TL zam yapılacağı haberi; yetersiz olsa bile ağustos ayında Toplu İş Sözleşmesinde maaşı düşürülen tek meslek grubu olan biz Tıp ve Diş HEKİMLERİ için umut verici ve kısmen şartları düzeltici mahiyette olmuştur. Akabinde HEKİMLER’in maaşı düşürülürken sağlığın EKİP İŞİ olduğu akıllarına gelmeyen sendikalar ve taraflarca yapılan baskı sonucu, bu yetersiz, genişlettirilerek artırılması gereken MECLİSİMİZCE (tüm partilerin) onayı alınmış olmasına rağmen önergenin, GERİ ÇEKİLME durumu oluşmuştur. Bu süreçte HEKİMLERİN hak kaybına uğramaması, daha önce tarafımızca yapılan eylemlerin gerekçesi olan diğer özlük haklarımızın savunulması ve mesleki itibarsızlaştırmaya karşı TÜM TOPLUMUN VİCDANINI zedeleyen bu şartların düzeltilerek iade edilmesi için 14-15/12/2021 Salı ve Çarşamba günü YARIM GÜN, 16/12/2021 Perşembe günü TAM GÜN iş bırakma sendikal eylemi kararı alınmıştır. Ancak henüz yanıt alamadık.

Sendikamız Sağlık Bakanına aynı anda fax ve özel bürosuna e-mail atarak görüşme ve bilgi verme talep etmiştir.

            İçinde olduğumuz pandemi süreci göstermiştir ki bir milletin bağımsızlığı için ekonomik ve askeri gücün dışında Sağlık Gücünün kuvvetli olması elzemdir. Sağlık gücünün bel kemiğini oluşturan Hekimler ise yıllardır süregelen hak kayıpları, yaptırımlar ile karşı karşıya kalmaktadır. Son olarak yaşanan bir dava örneğinde HEKİME maddi karşılığı 2 TL etmeyen bir muayene için yapılan işle orantısız, vicdanları zedeleyen, sorumluluk paylaştırılmadan 4,5 MİLYON TL’lik tazminat kararı verilerek alınan sorumluluğun maddi yönünü göstermiştir. Ancak bu ve benzer davalar hekimleri güvencesiz bırakarak; defansif davranmaya, sorumluluk gerektirecek işlemlerden kaçınmaya ve işin içinden çıkılmaz problemlere sebebiyet vermektedir. Hekimlerin bu GÜVENCESİZ çalışmasına itiraz ediyoruz! yetkililerin bu konuda ivedi kararlar alarak bizlerin kabul edeceği bir MALPRAKTİS YASASININ meclisten süratle geçirilerek oylanmasını istiyoruz.

            Sağlıkta yaşanan yoğunluk, yorgunluk, sistemsizlik ve güvenlik zafiyetleri kaosa sebep olmakta, bazen SAĞLIKTA ŞİDDET olarak HEKİM ve diğer sağlık çalışanlarına yönelmektedir. Haklı olarak güvensiz ortamda çalışmaktan çekinilen bu ortamda öncelikle hastaların kendileri sağlık hizmeti alamayarak zarar görmektedir. Sağlıkta şiddete yönelik yapılan düzenlemeler olumlu olmak ile birlikte her gün devam eden ve bitmek bilemeyen şiddet olayları karşısında YETERSİZ kalmaktadır. Öncelikle Sağlıkta Şiddet Yasasının Türk Ceza Kanunu’na dahil edilmesini ve diğer maddi-cezai yaptırımların eklenmesini, gerekli düzenlemelerin yapılarak Sağlıkta Şiddetin sürekli eğitim sistemine dahil edilmesini talep ediyoruz.Bununla birlikte sağlıkta şiddete götüren tüm yanlış idari yaptırımların, bu durumu ortaya çıkarabilecek sendikamızca da tespit edilen nedenlerin ortadan kaldırılması ve böyle bir şiddet eylemi sırasında güvenlik önlemlerinin hazır bulundurulması acil gereklerdendir.

Değerli meslektaşımız Dr. Rümeysa Berin ŞEN kardeşimizin “kendisine Allahtan rahmet, ailesine baş sağlığı diliyoruz” vefatı göstermiştir ki 24-36 saatlik uzun ve yorucu kesintisiz çalışma insan sağlığına ve haklarına zarar vermektedir. Nitekim nöbet veya yoğun çalışma sonrası çeşitli fizyo-patolojik süreçler ile birçok meslektaşımız haberlere konu olmasa bile kazalar, yaralanmalar, sağlıkta bozulmalar veya maddi kayıplarla karşı karşıya kalmaktadır ve hatta VEFAT etmektedirler. Bu ÇALIŞMA KOŞULLARININ hekimin kendi sağlığı kadar hastanın sağlığını da etkilediği herkes tarafından bilinmesine rağmen düzenleme yapılmaması ve çalışmaya zorlanması sorumlular üzerinde hukuki ve vicdani VEBALDİR.   

İNTİHARLARA kadar giden bu süreçlerde hemen hemen tüm meslektaşlarımızın maruz kaldığı MOBBİNG ise daha sistemli yaklaşılması gereken sıkı denetim mekanizmalarının kullanılacağı, tüm çalışanların dahil edileceği ve raporlanacağı bağımsız komisyonlar ve hukuki yaptırımlar ile ancak çözülebilecektir. Yetkililerden bu ve diğer makul çözümlerin ivedi hayata geçirilmesini şiddetle talep ediyoruz.        
 

PANDEMİ sürecinde zaten var olan ve bu kayıplara ek olarak COVİD-19 virüsü eklenerek acılarımızı artırmış, birçok sağlık çalışanını bu süreçte kaybetmiş durumdayız. Kendilerine buradan tekrardan Allah’tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Vefat eden kardeşlerimizin ailelerine her türlü desteği vermeyi boynumuzun borcu olarak görüyor ve DEVLETİMİZİN, kendini toplum sağlığı için feda eden sağlık çalışanlarının bu acılı yakınlarına ŞEHİTLİK mertebesi verilmesini veya en azından MESLEK HASTALIĞI sayılarak çeşitli haklardan yararlanmasını talep ediyoruz. Covid-19 hastalığına yakalanan ve ciddi ıstıraplar yaşayan ve kalıcı-geçici sağlığı bozulan çalışanlara haklarının iade edilmesini, toplumda pozitif ayrımcılık ilkelerinin işletilerek gerekli maddi ve manevi desteğin artırılmasını talep ediyoruz.

Hekimler ülkemizde ancak ORTA SINIF bir vatandaş iken yıllardır süregelen ÜCRETLERDE AZALMA ile durumu maalesef YOKSULLUK sınırının altına gerilemiştir. Açlık sınırına yakın bir maaş ve yoksulluk sınırının bile altında toplam ücretler ile ücretlendirilmektedirler. Toplumda Hekimlerin çok kazandığı algısı ile yakınlarımıza dahi anlatmakta güçlük çektiğimiz, delilleri ile göstermemize rağmen inandıramadığımız bu ücretlendirme politikasından; ivedilikle vazgeçilerek tüm toplumun zannettiği ve aslında hak ettiğimiz ücretlerin ödenmesini ve geçmiş hakların iadesini talep etmekteyiz. Değerli vatandaşlar maalesef bugün hekimlerin çoğu sandığınız döner sermaye ücretini almamaktadır. Hekimin emekliliğe esas maaşı 4000-5500 TL civarı olup, Toplam aldığı ücret çoğu Diş hekimi için 6500 TL, pratisyen hekim için 7000 TL, Uzman Hekim için 9500 TL’nin altında kalmaktadır. Sizlerin de inanamayacağı bu rakamlar maalesef gerçektir ve her geçen gün bu ücret ile muamele edilen hekim oranı artmaktadır. Yapılacak olan yetersiz de olsa iyileştirme çoğu hekim için resmi enflasyon oranının altında bir iyileştirme olacaktır. Pandemi süreci olmasına rağmen Ağustos 2021 tarihli Toplu iş sözleşmesi ile ücreti düşürülen biz Hekimlere maalesef yakın bildiklerimiz tarafından itiraz edilmiş ve çok görülmüştür. Sorarım size HEKİMLERİN hak ettiği bu mudur? Hekimlerin hak ettikleri asgari ek gösterge 10 bin ve üstüdür. Maaş tazminatları ise kabul edilemeyecek düzeyde düşüktür, öyle ki 16 saat gece nöbeti tutan bir hekim o gece kazandığı nöbet parası ile gündelikçi işçi bile çalıştıramaz.  Mevcut şartların ivedilikle düzeltilmesini ve hak edilen ücretin hekimlerin alın teri kurumadan verilmesini TALEP EDİYORUZ.  
 

Bilinçli veya bilinçsiz olarak ancak; sistematik olduğunu gördüğümüz HEKİMLİK mesleğini itibarsızlaştırma süreci; MOBBİNG, SÖZLÜ, MADDİ ve FİZİKSEL ŞİDDET ile dönmekte ve hekimleri İSTİFAYA veya DIŞ ÜLKELERE GÖÇE zorlamaktadır. Geçtiğimiz günlerde Sayın Sağlık Bakanımızın belirttiği gibi “Hekimlerimiz en zengin ülkelerin alıcı gözlerle baktığı, en iyi yetişmiş hekimlerdir”. Ülkemizde Hekim sayısı OECD ülkelerine oranla ortalama üçte biri kadar olmasına rağmen, OECD ortalamasın çok çok üstünde hizmet vermektedirler. Hem de bu hizmetleri OECD ortalamasının neredeyse beşte biri gibi bir ücretle yapmaktadırlar. Her biri toplumun en başarılı öğrencilerinden seçilmiş DEĞERLİ cevherleri DIŞ ÜLKELERE kaptırmak daha önce belirttiğimiz gibi SAĞLIK GÜCÜNÜ zayıflatacak, ÜLKEMİZİ ve VATANDAŞLARIMIZI zor durumda bırakacaktır. Devletimizin bu oyunu bozması ve BEYİN GÖÇÜNÜ engellemek için maddi, manevi tüm tedbirleri almasını, Hekimleri DEĞERLİ hissettirerek ve kendi ekip arkadaşı, meslektaşına dahi ezdirmeyerek ELİNDEN TUTMASINI istiyoruz.  
 

Tüm bakanlıklarda, kurumlarda, basamaklarda çalışan PRATİSYEN, AİLE HEKİMİ, ASİSTAN, UZMAN, YAN DAL UZMANI, EĞİTİMCİ, YÖNETİCİ VE DİĞER KURUMLARDA ÇALIŞAN TÜM TIP VE DİŞ HEKİMLERİNİN sayfalara değil kitaplara dahi sığamayacak sorunlarının samimi yaklaşım ve makul uzlaşı ÇÖZÜLEBİLECEĞİNE inancımız sonsuzdur.



 14.12.2021     Hit: 2760

Tüm Haberler