Malpraktis Davaları ile Memurlara Yönelik Ceza Davalarındaki İlginç Fark.

Bir ilimizde ilgili sağlık müdürlüğü kanunsuz bir şekilde 1 yıla yakın bir süredir bizim sendika üyelik başvurularımızı kabul etmedi. Avukatımız defalarca gidip görüştü, sendika başkanımız aradı, hekim hekime bir görüşme bile talep etti ama ilgili sağlık müdürü ile görüşemedi. İlgili idari işler müdürünü sendika olarak ikna etmiş olsak da durum devam etti. En son olarak sendikamız olayla ilgili suç duyusunda bulunup ayrıca idari mahkemede dava açtı. Ancak dosya bir muhakkike havale edildi. İşte burada dikkatimizi çeken olaysa malpraktis davalarından çok farklı usulün işliyor olması. Burada sizlere açıklamak istediğimiz şu ki; Eskiden malpraktis davası açılacaksa bu bir ön incelemeye tabi tutulurdu. Yani bu bir Malpraktis mi? Yoksa tıbbi bir komplikasyon mu? Ya da sadece bir iftira mı? Yanlış anlama mı? İşte burada ayrılırdı. Şimdi ise direkt savcılık dosyayı yürütüyor. Her iki tarafın da avukatları gerekirse bir bilir kişi(?) Yani muhakkikin uygulamada da yeri ve etkisi yok.

Ayrıca sigorta bu parayı hekimden geri de talep edebiliyor. Dahası hekime hapis cezası da verilebilir. Ama bir memur görevini kanunlara rağmen yerine getirmedi ve bir suç mu işledi o zaman dava edilemiyor ve dava edilip edilmemesini tespit etmek için muhakkik atanıyor. Halbuki mahkemeler genel olarak idari ve sosyal davalara bakarlar yani bir memur suç işlemiş mi bunu en iyi ayırt eden mahkemelerdir. Ama tıbbi konularda hüküm veremezler zira bu gibi konular hakkında fikir ve eğitimleri yoktur.  Olaya bakın! Hekime gelince devlet memuru olmasına rağmen hapis cezasına kadar araya hiçbir ön incelemeci ve muhakkik atanmadan karar verilebiliyor ama görevini suistimal etmiş bir memura gelince dava edilip edilmeyeceğine muhakkik karar veriyor. Hekimlere verilen ceza sahte doktorlara verilmiyor. Siz de ilginç bulmadınız mı!?



 12.10.2021     Hit: 1019

Tüm Haberler